Kılıçdaroğlu Gelse Yönetemez
İktidar yanlılarının ağzına sakız olmuş bir eleştiri ifadesi
var: Kılıçdaroğlu yönetemez. Peki, kim yönetir, diye sorduğunuzda? Gelen yanıt:
Reis. Bu klişeleşmiş diyalog üzerine biraz düşünmek gerekiyor. Reis, 2003’ten
günümüze muktedir. O gün doğan çocuk, bu gün askerliğini bitirdi, iş arıyor.
İmdi:
Büyük bir deprem felaketi yaşadık, devletin geç kalmasını
AKP Genel Başkanı sağ kalanlardan “helallik” isteyerek telafi etme yolunu
seçti. Kızılay’ın, AFAD’ın durumları ortada. 2018’de “Kamu Spotu”nda şöyle
diyordu : “Geçmişte kayıtsızca yapılan
yapılar hemen kayıt altına alınıyor.” Güler misin ağlar mısın? Hatay’a
ailesini kurtarmak için depremin ilk günü gelen bir delikanlı şunu soruyordu: Ben İzmir’den aynı gün geldim. Devlet
nerede? Deprem olmuş ve twitter kapatılıyor, bu tarihe geçecek bir aymazlık
değildir de nedir?
Peki depremi bırakalım, Urfa’daki sel felaketine bakalım. Su
pompası bulunamadığı için insanlar öldü, ayrıca alt geçidin imarıyla ilgili geçmişte
ciddi eleştiriler de olmuş, buna da kulak tıkanmış. Bir gazeteci, sel
felaketiyle ilgili şunu diyordu: “Evet
kayıplarımız oldu ama bu sel, kuraklığı ortadan kaldıracak, olumlu taraftan
bakalım.” Olumlu taraftan bakalım bakmasına da, bu sel felaketi için
önceden niçin tedbir alınmadı. Bunu soran kimse yok! Daha önceki büyük seller
geliyor aklımıza. Kastamonu sel felaketini ne çabuk unuttuk. Dere yataklarına
yapılan binaları, kayıplarımızı, büyük seli…
Hatırlayınız (Diyorum çünkü çabuk unutuyoruz.), orman
yangınlarını. THK yangın söndürme uçakları atıl durumda bekletilmedi mi? Ciğerlerimiz
yanmadı mı?
Soma grizu patlaması, aylar önceden rapor yazılmış, risk
var, tehlike var, diye. 201 emekçi yer altında can vermedi mi?
Çorlu ve Ankara tren kazaları. İkisinde de ihmal olduğu
ortaya çıkmadı mı?
FETÖ darbesi, tarihte ilk defa askeriyeye sızmış cemaat
tarafından darbe girişimi yapılmadı mı? Bu cemaate kim kol kanat gerdi?
Kahraman Türk Ordusu’nun generallerini terör örgütü
elebaşısı olarak kim, niçin tutuklattı? Ergenekon, Balyoz savsatası ile bu
davanın savcısı kim oldu?
Bu ülkede 2009’dan beri sınav sorularının çalındığı ve on
binlerce kişiye iş, aş verildiği belgeleriyle ortaya çıkmadı mı? Aslında daha
çok ve ileride hepsi faş olacaktır, eminim. O zaman iktidarda olan kimdi?
Göçmen krizi, dünyada eşi benzeri görülmemiş bir mülteci
akını yaşadık, yaşıyoruz. Kimse bu durumdan memnun değil, göçmenler dahil.
Herkes kendi ülkesinde güvende kalamaz mıydı? Bunun müsebbibi sizce kim?
Pandemiyi unuttuk sanmayın. Hasta sayısı ve vak’a sayısı
ayrımı ile tıp literatürüne giren iktidar, maske, kolonya dağıtamamıştı.
Binlerce insan tedbirsizlikten ölmedi mi? Depremde yıkılmaması gereken
hastaneler ve altında kalan sağlık çalışanlarının kanı henüz kurumamışken,
Sağlık Bakanının halen görevde olması neyle izah edilebilir, bilen var mı?
Tarihte ilk defa Mafyalar savaşına tanık olduk. Eski bir
mafya lideri Ana Muhalefet liderini en ağır şeklide tehdit etti. Başka mafya
ise, devlet içindeki ilişkileri deşifre etti. Bunlar da ilk defa bu iktidar
zamanında olmadı mı?
Hayırsever iş adamları diye lanse edilen birçok ismin
dosyaları havada uçuştu. Birçoğu soluğu yurt dışında aldı. Sezgin Baran, Rıza
Zarrab vd. Neredeler, haberiniz var mı?
17-25 Aralık gerçek mi bilemem ama toplumda oluşan algı,
başta Sayın Bahçeli’nin 17:25 saatini akla getirdi. İlginç şeyler olmadı mı?
Birçok ünlü siyasetçi, kimin tarafından çekildiği belli olmayan kasetlerle
bertaraf edilmedi mi?
Atatürk’ün, Türkiye, şeyhler, dervişler memleketi olamaz,
sözü ne çabuk unutuldu? Cübbeli, cübbesiz din adamları cirit atar hale geldi.
Çeşitli devlet kurumlarında organize olduklarına dair ciddi eleştiriler
yapılmadı mı? Diyanet İşleri tarihinde ilk defa bu kadar eleştiriye maruz
kalmadı mı?
Liyakat tarihte ilk defa bu kadar tartışılır oldu.
Atamaların birçoğu çeşitli kesimlerce eleştiri tahtası haline dönüştü. Memnun
olan kimse kaldı mı?
Yolsuzluklar bildim bileli bu ülkenin kaderine dönüşmüşken,
büyük çaplı ve sistematik yolsuzlukların iddia edildiği başka bir dönem
yaşayanınız var mı?
Rahip Brunson Krizi, Trump’ın ülkemiz lideriyle ilgili
değerlendirmeleri gene tarihte ilklerden birine dönüşmedi mi?
Mavi Marmara Gemisi, İsrail tarafından ateşe alındı. Birçok
gönüllü vefat etti. Bülent Arınç’ın şu sözü unutuldu mu?“Kimse İsraille savaşacağımızı düşünmesin.”
Bülent Arınç, Haziran’dan
sonra açıklayacağım, dediği, “Ankara’nın
parsel parsel satıldığı” iddiasıyla birlikte sırra kadem basmadı mı?
Birçok ilin seçilmiş belediye başkanı bir gecede görevden
alındı ama gerekçesi halen meçhul değil mi?
Bir dönem patlamalarla ülke sarsıldı, çok vatandaşımızı
kaybettik. Böylesi şiddette bir terör hangi dönemde oldu? Hatırlayanınız var
mı?
Beşiktaş’ta bir bacımızın üzerine işeyen kişilerin videosu o
cuma servis edilecekti, n’oldu da edilmedi, anlayanınız var mı?
İstanbul Sözleşmesi’ne imza atıp, sonradan imzayı çeken kimdi?
Gezi Direnişi hafızamızda halen diri. Ne dersiniz, niye
oldu?
T.C.nin kaldırılması, Suriye’deki Türbenin nakli, KHK’ler,
resmi bayramlarda unutkanlıklar, Hendek Olayları, Türk subayının ve
askerlerinin başına çuval geçirilmesi. BOP’un eşbaşkanlığı, Yetmez ama
Evet’çiler, Apo’nun TRT2’deki mektubu. Hepsi başlı başına ilginç süreçler değil
miydi?
Yerel Seçimlerdeki kedi hadiseleri, hiçbir şey olmasa da
kesin bir şeyin olduğu. Akıllara ziyan değil miydi?
Kozmik Oda deşifre edildi ve buna göz yumuldu. Bu olayın
sorumlusu kimdi?
Gündemden düşmeyen, ihale yolsuzlukları, çeteler, milletin
orasına burasına koyan kişiler, “bakara makaracılar” ve daha neler neler? Hayatınızda
hiç böylesi bir siyasi gündem yaşadınız mı?
İktidarlar için en önemli barometre ekonomidir. TÜİK’ten
veriler sunmak isterdim ama istemekle hiçbir şey olmuyor, malum. Çok basit bir
hesap yapacağım. 2002’de asgari ücretle 1,6 cumhuriyet altını alınabilirken
bugün 1 cumhuriyet altını üzerine 500 lira verilerek alınabiliyor. Neredeyse
yarı yarıya fakirlemiş vatandaş. 2003’te 1 dolar 1,65 lira. Yani, Türk
lirasının 1,6 katıyken bugün 19 katıdır. Fazla söze ne hacet?
Evet yukarıda saydığımız, sayamadığımız; unuttuğumuz,
hatırladığımız kadarıyla Kılıçdaroğlu
gelse devleti böyle YÖNETEMEZ. Sadece Kılıçdaroğlu değil, kim gelse YÖ-NE-TE-MEZ.
O nedenle yönetse yönetse gene Reis yönetir. Vatandaş haklıdır!
Yorum Yap