Blogger tarafından desteklenmektedir.

Araç Alıcısına Tüyolar










Otomobil fiyatları almış başını giderken araç alımında yapılacak ufak bir hata, ileride geri dönüşü imkansız sonuçlar doğurabilmektedir. Bu yazımızda, araç sahiplerini ilgilendiren önemli tüyoları sizinle paylaşmak arzusundayız.

“0” araç alırken, aracın fabrika çıkışı sonrasında tekrar boyandığı ve/veya çeşitli defolarının olup olmadığı önemli bir durumdur. Araç aldıktan sonra sözleşmeden dönme süreniz bir aydır. İlk kontrolünüz kaporta ve boya üzerine olmalıdır. 

Bayiler, araç satışında, aracın çok tutulduğunu size söyleyebilir. Buna itimat etmeyiniz. Segmentinde her yıl ne kadar araç satıldığı internet ortamında kolaylıkla bulunabilmektedir. Aracın motorunun yeni olması tehlike işaretidir. Daha önce denenmemiş motorlar, ileride alıcıya ciddi sorunlar çıkartmaktadır. Mutlak surette en az 1-2 yıl denenmiş bir motoru olan aracı almaya özen gösteriniz. İkinci olarak, satın alacağınız aracın üretiminin durup durmadığını da mutlaka kontrol ediniz. Diğer türlü, son kullanıcısı siz olabilirsiniz. Aracın fiyatı ya da segment özellikleri çok iyi olabilir ama, ülkemizdeki servis ağı, yedek parça bulunabilirliği, yedek parça fiyatları, servis bakım masrafları en çok üzerinde durulması gereken konudur. Yıllar önce aldığım bir aracım için yedek parçasının yurt dışından iki ay sonra geldiğini ve fahiş bir bedel ödediğimi söylemek isterim. Denenmiş araç her zaman favoriniz olmalıdır.

İnternet ortamında, yeni araçlar için test sürüşleri yapılmaktadır. Bu sürüşlerle ilgili yorumları (özellikle olmuşuz olanları) dikkate alın derim. Olumlu yorumları boş verin. Çünkü, artık her şey paraya endeksli. Bir ürünün reklamı da parasız olmuyor değil mi? Gelelim “2. El” araçlardaki duruma. İlk olarak insanların niçin araçlarını sattığını anlamamız gerekiyor:

1.        Aracı yeni ihtiyaçlarına yanıt vermiyordur.
2.       Km’si artmış ve bakım maliyeti yükselmiştir.
3.       Aracında bir mekanik problem vardır ve onu rahatsız etmektedir (Örn. Şanzıman)
4.       Aracın elektroniği sorunludur.
5.       Araç kazaya karışmıştır ve sahibi aracından soğumuştur.
6.       Araç çok yakmaktadır.
7.       Araç eskimiştir.

Yukarıda saydığımız ihtimallerden en samimisi 1. Maddedeki gerekçedir. Diğerleri bir soruna işaret etmekte olup, alıcıya maliyet çıkartmaya gebedir. “2. El” araçlarda ilk hatırlatmamız, cayma süresinin 3 ay olduğudur. Yani, aracı aldıktan sonra, geçmişe dönük bir kusur belirlendiğinde iade hakkınız vardır. Satıcının, bundan haberim yoktu, demesi hukuken geçerli bir mazeret olarak kabul edilmemektedir. Araç alırken; galeriden ya da sahibinden olmak üzere iki alternatifiniz vardır. Buna rağmen, sahibinden gözükerek araçları kanunsuz olarak satan aracılara da dikkat etmelisiniz. Aracın kimin üzerine olduğu ruhsatında yazmaktadır.

Galeriden satılan araçların daha problemli olduğu bir algıdır. Bunun nedeni, galericinin satış yöntemleri konusunda daha ehil olmasından kaynaklanır. Problemli aracın, sahibinden satışı pek kolay olmadığı için galerici tercih edilmektedir. İşi etik yürüten galerici, ağır kusurlu (pert) araçları satmaz ya da satarken mutlaka belirtir. Pert araçlarda sahibinden satışların olduğu bir vakıadır. Araç sahibinin işini gücünü, ikametini mutlaka sorgulayınız. Çünkü, 200 bin TL ödediğinizi düşünün. Cayma hakkınız da var. Kafanız rahat… Ama, aracı sattıktan sonra satıcı kayboldu. Yandınız!

Araç satışında bazı hileler vardır:

1.   Aracın donanımının varmış gibi gösterilmesi. Buna dikkat etmenin en önemli yolu, tüm donanımı ekspertizde rapor olarak istemektir.

2.  Kötü niyetli kişilerce araçların km’sinin düşürüldüğü herkesçe bilinmektedir. Bunun için de TÜVTÜRK kayıtlarını isteyiniz. Tatmin edici gelmezse, mutlaka sorgulatınız. Özellikle filo kiralama araçlarının km’si düşürülmekte ve hileli satış yapılagelmektedir. Aracın içi birtakım ipuçlarını barındırır ama gene biraz uzmanlık ister.

3.    Satıcının genel olarak “araçta ufak boya var”, “küçük bir kazaya karıştı” gibi, araç kusurunu az göstermeye çalışıcı cümle kalıplarına dikkat etmek gerekir.

4.    Aracın boyalı olması; dolu, sel, takla atma, kazaya karışma vb. önemli konuları akla getirmelidir.

5.    Araçla ilgili bilgi almak için, şase ve plaka sorgulaması yaptırılmalıdır. İnternet ilanlarında, plakanın gizlenmesi pek hayra alamet değildir. Tramer sorgusunun neticesinde aracın temiz olması tek başına yeterli değildir. Kaza, kayıtlardan gizlenmiş olabilir, o nedenle mutlaka ekspertiz yaptırılmalıdır. Ekspertizli araç satışları da ayrıca şüpheyle değerlendirilmeli, bağımsız bir ekspertiz firmasına kontroller yaptırılmalıdır.

6.    Aracın üretiminin durması, yedek parça ve bakım maliyetlerinin (Örn. Triger değişimi) yüksek olması da alıcı için önemli bir risktir. Bunun önceden düşünülmesi alıcının faydasınadır.

7.   Bir aracın muadillerine oranla daha pahalı olması, onun daha az kusurlu olacağı anlamına gelmez. Satıcı, yüksek fiyat vererek aracının kusursuz olduğunu algınıza işleyebilir. Aynı model, aynı yıl, aynı kilometre iki araçtaki farklı fiyat sizi aldatmasın.

8.   Tamponda veya kapılardaki çarpma ya da değişen parça, abs’leri kontrol ettirmeniz için önemli bir gerekçedir. İhmal etmeyiniz.

9.   Bazı araçların trim (titreme sesi), rüzgar sesi, aksesuar problemleri, kronik elektronik ve mekanik kusurları vardır. Bunları araştırmadan araç almak, sizi zora sokacaktır.

1.    Alacağınız aracın “Ncap” testlerini de internet üzerinden yapmanızda fayda var. Sonuçta, kendinizi ve ailenizi taşıyorsunuz.  Şakası yok!

Son söz olarak, araçta ufak da olsa tespit ettiğiniz bir kusur, satıcının satma gayesinin nedeni olabilir. Bunu ciddiye almayı unutmayınız. Gene hatırlatalım, “2. El” otomobil, genel olarak bir ya da birkaç problemi üzerinde taşıyabilir. Kusursuz araç almak istiyorsanız “0 araç” imdadınıza yetişecektir. Ona bütçem yok, diyorsanız da yukarıdaki tüyoları dikkate almanız bizi mutlu edecektir.




Hiç yorum yok