Görmemişin Oğlu
Bu Makale, Demokrat Haber'de Yayınlanmıştır.
İnsanın en büyük eseri kuşkusuz evladıdır. Evlat sahibi olmak kişiye has bir meleke olmayıp dünya var olduğundan bu güne her sağlıklı bireyde olan bir yetidir. Bugün modern çağın modern insanına özgü yeni bir evlat narsisizminden bahsedeceğim. Bu ne menem bir şeydir bir açıklayalım.
Bu muhteremlerin evladı okula gitmeden okuma yazmayı çözmüştür. Çünkü ailecek dehadırlar (!) Evladı, Yunan Mitolojisindeki kahramanlar gibi her konuda öyle yeteneklidir ki; tenis oynar, baleye gider, enstruman çalar, çok iyi yüzer, yabancı dil öğrenir, dramaya meyyaldir… Devamını da siz getiriverin. Çocuk pedagogları ise; çocuğun bu kadar faaliyete giremeyeceğini bas bas bağırsalar da, ebeveynler “Ne yapalım evladımız öyle istiyor.” diyerek son noktayı koyarlar. Halbuki, kendilerindeki eksikliği gidermeye çalışan ebeveynler -bir nevi çocuk istismarı yoluyla- evladının zihnine kazıdıkları bu faaliyetleri, onların kendileri tarafından istendiğini düşünürler. Oysaki çocuk, sadece ebeveynini mutlu etme peşindedir. Evren yasaları dikkate alındığında her türlü yeteneğin, istisnalar hariç kalıtımla geçtiği ortaya çıkmıştır. Yani, yolda yürümeyi bilmeyen birinden pek de balet çıkmamaktadır. Bu konular biraz derin olduğu için biz asıl meseleye dönelim.
Her istediği yapılan ya da her konuda davranış serbestisi olan çocuklarla gün geçmiyor ki karşılaşmayalım. Bu çocuklar, arkadaşlarına zarar verebilir, çevrelerine zarar verebilir ama hepsinden öte, gelecekte kendilerine ve onları yetiştiren ebeveynlerine zarar vereceklerdir. Şımartılmış çocuklar, oyun bozanlıklarıyla ya da eşduyum (empati) eksiklikleriyle kendilerini belli etmektedir. Şişirilmiş egolarının sonucunda adeta üzerlerinde bir sırça kümes taşıyan bu çocukları zorlu bir hayat beklemektedir. Ebeveyninin onları yüreklendirmesi, istediklerini yapması bu çocuklarda dünyanın merkezine kendilerini koymalarına neden olmaktadır.
Sınırsız özgürlüğü olan çocuklar artık her yerde karşımıza çıkıyor. Bir bakıyorsunuz komşunuz olmuş tepenizde top oynuyor. Sokağa şöyle bir başınızı çevirdiğinizde gece saatlerine kadar elinde topu, arkadaşlarıyla bağıra çağıra maç ediyor. Bir AVM’desiniz sizin oturacağınız banka çıkmış yürüyor. Uçaktasınız, istediği şekilde bağırıp çağırıyor. Deniz kenarındasınız, kumu avuçlayıp sağa sola atıyor. Sinemaya gittiniz, hiç durmadan konuşuyor. Ve bir Allahın kulu çıkıp da “Evladım, çevremizde insanlar var. Onları rahatsız etmeyelim.” demiyor. Bu arada, yaramaz çocuk ile şımarık çocuğu birbirine karıştırmayalım. Yaramazlık biraz zeka göstergesi olmakla birlikte, şımarıklık tek başına zekâya delalet etmez.
Ne diyelim efendim. At sahibine göre kişniyor. Modern çağın modern insanı (!) Ne utanmadan anlıyor ne arlanmadan. Varsa yoksa kendisi ve biricik evladı… Bu bencilliği yıkacak okullar ve eğiticiler umut ediyoruz. Çünkü dünya 1’den büyüktür.
Yorum Yap